KİTAP OKUMA ILE ILGILI ANKET VE SONUCLARI


KİTAP OKUMA İLE İLGİLİ ANKETİN SONUÇLARI

1- Kitap okumak insana ne kazandırmaktadır?

a) Kelime hazinemi arttırmakta % 37

b) Diğer insanlardan daha kültürlü olmamı sağlamakta % 32

c) Hayal dünyamı geliştirmekte % 7

d) Toplumda takdir edilen biri olmamı sağlamakta % 2

e) Kendime güven duymamı sağlamakta % 20

2- Ne tür kitaplar okursunuz?

a) Roman-hikâye % 78

b) Psikoloji-felsefe % 4

c) Makale-deneme % 2

d) Şiir % 6

e) Anı % 7

3- En son ne zaman kitap okudunuz?

a) 1 hafta % 49

b) 1 ay % 22

c) 3-4 ay % 16

d) 1 yıl % 7

e) Daha fazla % 5

4- Kitap okuma alışkanlığınız var mı?

a) Evet % 71

b) Hayır % 28

5- Kitap okumanızda etken olan nedir?

a) Arkadaş tavsiyesi % 14

b) Öğretmenin ödev vermesi % 10

c) Kitapçıda rastlamam ve beğenmem % 42

d) Hakkında okuduğum bir yazı % 10

e) En çok okunan kitaplar arasında olması % 23

6- Kitap okuma sevgisi aşılamada kim daha etkilidir?

a) Arkadaşlar % 7

b) Anne-baba % 7

c) Öğretmenler % 15

d) Kişinin istekli olması % 66

e) Televizyon % 2

f) Dergiler % 1

7- Evinize düzenli olarak alınan hangisidir?

a) Gazete % 87

b) Magazin dergisi % 1

c) Edebiyat veya sanat dergileri % 2

d) Spor gazeteleri % 8

e) Hiçbiri % 2

8- Gazetelerde en çok veya öncelikle hangi yazıları okursunuz?

a) Makale-deneme-fıkra vb. fikir yazılarını % 27

b) Spor haberlerini % 29

c) Magazin türü yazıları % 12

d) Haberleri % 24

e) Fal % 3

9- Kaç defa kütüphaneye gittiniz?

a) 1 % 8 b) 2 % 7 c) 3 % 16 d) 4’ten fazla % 58 e) Hiç gitmedim %10

10- Okul kitaplığı işlerlik kazanabilir mi?

a) Evet % 70 b) Hayır % 30

11- Sınıf kitaplıklarının faydalı olacağına inanıyor musunuz?

a) Evet % 57 b) Hayır % 43

12- En son ne zaman kitap aldınız?

a) 1 ay önce % 69

b) 6-12 ay arası % 20

c) 1-2 yıl önce % 8

d) Hiç almadım % 2

13- 10.000.000 liranız olsa öncelikle ne alırsınız?

a) Kaset % 9

b) Yiyecek % 6

c) Kitap % 26

d) Film cd’si % 7

e) Oyun cd’si % 4

f) Giyecek % 23

g) Diğer %16

14- Kitap okumanıza engel olan şeyler nelerdir?

a) Ev işleri % 2

b) Spor % 10

c) Derslerin yoğunluğu % 38

d) Televizyon % 16

e) Bilgisayar % 12

f) Diğer % 14

15- Okuduğunuz kitapların seçiminde etkili olan nedir?

a) Yazarı % 10

b) Konusu % 77

c) Birinin tavsiyesi % 9

16-En çok hangi eserleri okursunuz?

a) Yerli % 46

b) Yabancı % 54

17- Bir kitabı iki defa okuduğunuz oldu mu?

a) Evet % 54 b) Hayır % 46

18- Evinizde ne kadar kitap vardır?

a) 1-50 % 47

b) 51-100 % 16

c) 101-200 % 15

d) 200’den fazla % 21

19- Bu yaşa kadar tahminen kaç kitap okudunuz?

a) 1-10 % 31

b) 11-50 % 49

c) 51-100 % 9

d) 100’den fazla % 9

20- Yerli yazarların daha az okunmasının sebebi nedir?

a) Konularının ilgi çekici olmaması % 39

b) Dilinin sade olmaması % 15

c) Tanıtımlarının yeterince yapılamaması % 23

d) Toplum gerçeklerini yeterince yansıtmamaları % 5

e) Diğer sebepler (. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .) % 15

21- Kaset, sinema, tiyatro, maç vb. göre kitap fiyatları pahalı mı?

a) Evet % 41 b) Hayır % 59

22- Yakın bir arkadaşınıza en çok nelerden bahsedersiniz?

a) Seyrettiğim filmden % 25

b) Okuduğum kitaptan % 10

c) Dinlediğim kasetten % 8

d) Bilgisayar oyunlarından % 11

e) Maçlardan % 20

f) Aile sorunlarından % 12

23- Çevrenizdeki insanlardan en çok kim kitap okuyor?

a) Baba % 15

b) Anne % 16

c) Kardeş % 24

d) Arkadaş % 24

e) Öğretmen % 14

24- Okuduğunuz bir kitabı arkadaşınıza tavsiye ettiğiniz oldu mu?

a) Evet % 88 b) Hayır % 22

25- Kitapların kasetten dinlenmesini olumlu buluyor musunuz?

a) Evet % 11 b) Hayır % 89

26- İnternette bazı kitapların yayımlanmasının insanın kitaba olan ilgisini arttıracağına inanıyor musunuz?

a) Evet % 65 b) Hayır % 35

27- İnternette kitap tanıtımı yapılan bir site adı biliyor musunuz?

a) Evet % 18

b) Hayır (Bu soruya internetle ilgilenenler cevap verecektir) % 74

Sitenin adı:

28- Kitap satışlarında en etkili olan nedir?

a) Reklamlar % 16

b) En çok okunan kitaplar listesinde olması % 23

c) Televizyondaki tanıtımlar % 11

d) Kitap fuarları % 40

e) Kitap katalogları % 9

29- Çizgi romanların kitap okuma alışkanlığı kazandırdığına inanıyor musunuz?

a) Evet % 34 b) Hayır % 64

30- Daha ziyade hangi vakitler kitap okusunuz?

a) Sabahleyin % 1

b) Okul dönüşü % 11

c) Yatmadan önce % 60

d) Hafta sonları herhangi bir saatte % 22

e) Kitap okuma alışkanlığım yok % 6

31- Televizyonda kitap tanıtımı yapılan kanalın ve programın adını yazar mısınız?

Kanalın adı: Programın Adı:

32- Yapılan bu anketin faydalı olacağına inanıyor musunuz?

a) Evet % 71 b) Hayır % 29


KİTAP İLE İLGİLİ KOMPOZİSYONLAR

OKUMA KİTAPLARIM

Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba

kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.

Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı.

Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman gelece*ğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım.

Neler düşünürdüm neler … Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parça*yı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti.

Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünür*düm.

Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilik*ten başka bir şey düşünmezlerdi.

«Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi.

Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik.

Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?

Ziya Osman SABA


Bana Kitaplarımı Verin!

Okumak hayatın en zor işi belki de...

Kitaplar; keşfedilmeyi bekleyen bir umman, sevgi iklimiyle yoğrulmuş, buram buram kokan, rengarenk çiçeklerle bezeli bir cennet bahçesi...

Gönlümüze nazlı bir sevgili edasıyla akacak karşı konulmaz bir cazibe, yalnızlığımızı paylaştığımız vefakar bir arkadaş, dara düştüğümüzde başvurabileceğimiz kadim bir dost...

Dost edindim her birini kendime ben. Şiirleri, öyküleri, dün akşam okuduğum kitaptaki Ayşe’yi, Sefer’i, Dursun Dayıyı, figür olsun diye konmuş pek iyi tanımadığım üçüncü şahısları...

Bazen dostluklarını düşlerime davet etmekten korkarım. Karanlık, kapkaranlık bir hayaldir bu bendeki. Bazen onlarla birlikte bir katille arkadaşlık ederim; bazen bir sevgili, bazen de kıskanç bir aşık olurum. Herhalde en çok bu yönünü seviyorum kitapların. Her kitapta bambaşka biri oluyorum. Yeniden doğuyorum hayata...

Hayatta hiç yaşamadığım, belki de hiç yaşayamayacağım hayallerimi yaşatırlar bana. Zaten onlar olmasa hayallerim de olmaz.

Bir an olsun uzaklaşırım onların ikliminde dünyanın gamından, kederinden... Bazen göz bebeklerimde asılı kalan garip bir sızıyı, bazen yüreğime ümit tomurcukları serpen serin bir rüzgarı, bazen de rahmetin ufuklarında çiseleyen, kuraktan çatlamış gönlümü sulayan bir bahar yağmurunu barındırır kitaplar.

Bir hikaye bitti az önce... Gönlümdeki gazel seni söylüyor, seni heceliyor şiirin her mısrası. Senden bahsediyor kuşlar, ağaçlar, yer, gök... ve sana yöneliyorum ruhumun her zerresiyle, sana bağlanıyorum her kelimede anbe an, seni solukluyorum kelimelerin nefeslerinde, buram buram kokuyor gül-i reyhan nefesin sayfayı her çevirişimde, seni sayıklıyorum kitabım göğsümün üzerinde uyuyakaldığım her gecenin seherinde, boncuk boncuk terliyorum sabahlara dek...

Biliyor musun, sayfalara sinmiş senin kokun.
Biliyor musun, sana bağlanmışım her cümlede...

Geçenlerde okuduğum şiirin bir dizesi geldi aklıma. Aklımı taktım kafiyeyi oluşturan yumuşak "g" nin çengeline zülüflerine taktığım gibi. Bana senden haber verir mi diye bekledim. "h" dinlenmek için otak oldu bana, "u" ile susuzluğumu giderdim.
Nedense "s" den haber çıkmadı. Komşusu "ş" ye gittim, seni sordum. Güler yüzle karşıladı beni her ne kadar sert olsa da. Teskin etti.

Kendimi buluyorum her zerrede. Memleketimin sisli havalarına bağladığım umutlarımı, ayrılıklarımı, heyecanlarımı, amansız bir hastalığa yenik düşen annemi, babamı, hiç usanmadan anlattığı hikayelerini dinlediğimiz dedemi, kuyruğuna teneke bağladığımız can havliyle sokak sokak kaçan kedileri, başbaşa verip ayazlı gecenin kutup yıldızına dilek bağladığımız zamanları, akşama kadar patlak bir topun peşinde koştuğumuz ilkokul günlerini, tebeşire benzeyen bir taşla tahtayı karaladığım günleri, gönlümü kaptırdığım; ama bir türlü açılamadığım...

Bundan da ötesi seni buluyorum çevirdiğim her sayfada, beni buluyorum...
Şâir, hükmünü kağıda söyler. Gönlünün fermanıdır her kelam. Kalem erbabı kendi dünyasını oluşturur hayal alemlerinde. Malzemesi; sevgi, şefkat, gözyaşı, kelimeler ve el değmemiş hayalleridir. Hayallerini kelime tuğlalarıyla inşa eder sevgiyle, şefkatle... Emek işidir kelimelerle hayal dünyasını inşa etmek. Gelişigüzel bir sıralanış değildir kelimelerdeki ahenk. Tek tek, yavaş yavaş şekillenir kelimeler arasındaki samimiyet. Duvar ustasının tuğlayı dizmesine benzemez bu. Emek ister, sevgi ister, fedakarlık ister, şefkat, samimiyet ister...

Ben şimdi o emeği solukluyorum kitabımın büyülü ikliminde. Sana bırakıyorum dünyanın debdebesini, gamını, kederini... Sana bırakıyorum her şeyi. Bana kitaplarımı verin, dostlarımı, arkadaşlarımı. Ben onlarda buluyorum kendimi, ümitlerimi, hayallerimi... Onlarla inşa ediyorum kıskanç gözlerin dokunmadığı dünyamı. Yarınları sana bırakıyorum.
Ben kendimi aldım, bir de kitaplarımı.
Gidiyorum...
Hayallerimi yaşamak için!..

Eşref YILMAZ / Kumru - 2002

KİTAP İLE İLGİLİ ÖZLÜ SÖZLER

Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır
kitap ile ilgili atasözleri SHAKESPEARE

Ben, kitaplarımı yaratmadan önce, kitaplarım beni yarattılar
MONTAİGNE

Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır
SENECA

Kitap, ruhun ilacıdır
JAPON ATASÖZÜ

İyi bir kitabı öldürmektense, bir adam öldürmek daha iyidir
MİLTON

Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır
CARLYLE

Bazı kitaplar tad almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar da çiğneyip sindirmek içindir
BACON

Yasalar ölür, kitaplar ölmez
BULWER-LYTTON

Kitap, tek ölümsüzlüktür
RUFUS CHOATE

Yabani uluslar dışında her ülke, kitaplar tarafından yönetilir
VOLTAİRE

Ahlaka uygun ya da aykırı kitap diye bir şey yoktur Kitaplar ya iyi yazılmıştır, ya da kötü Hepsi bu kadar!
OSCAR WILDE

İyi satan bir kitap, orta değerde bir yazarın yaldızlı mezarıdır
LOGAN P SMITH

Umutla açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır
ALCOTT

Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir
CARLYLE

Kitaplar, kaybolmuş kafaların anıtlarıdır
SİR WILLIAM DAVENANT

Kitaplar, hiç solmayacak bitkilerdir
HERRİCK

Kitap hiç aldatmayan bir arkadaştır
GUİLBERT DE PIXRECOURT

İyi kitaplar çok iyi, kötü kitaplar da çok kötüdür
EMERSON

Kitapsız yaşamak,kör sağır,dilsiz yaşamaktır SENECA

Akıllı adam hem kitapları ,hem de doğrudan doğruya hayatı okur LIN YUTANG

Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol MEVLANA

Kitaplardan evvel kendimizi okumağa çalışalım! MEVLANA

İyi bir kitabı öldürmektense, bir adam öldürmek daha iyidir MİLTON

Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır CARLYLE

Bazı kitaplar tad almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar da çiğneyip sindirmek içindir BACON

Yasalar ölür, kitaplar ölmez BULWER-LYTTON

Ahlaka uygun ya da aykırı kitap diye bir şey yoktur Kitaplar ya iyi yazılmıştır, ya da kötü Hepsi bu kadar!
OSCAR WILDE

Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır
SHAKESPEARE

Ben, kitaplarımı yaratmadan önce, kitaplarım beni yarattılar
MONTAİGNE

Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır
SENECA

Kitap, ruhun ilacıdır
JAPON ATASÖZÜ

İyi bir kitabı öldürmektense, bir adam öldürmek daha iyidir
MİLTON

Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır
CARLYLE

Bazı kitaplar tad almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar da çiğneyip sindirmek içindir
BACON

Yasalar ölür, kitaplar ölmez
BULWER-LYTTON

Kitap, tek ölümsüzlüktür
RUFUS CHOATE

Yabani uluslar dışında her ülke, kitaplar tarafından yönetilir
VOLTAİRE

Ahlaka uygun ya da aykırı kitap diye bir şey yoktur Kitaplar ya iyi yazılmıştır, ya da kötü Hepsi bu kadar!
OSCAR WILDE

İyi satan bir kitap, orta değerde bir yazarın yaldızlı mezarıdır
LOGAN P SMITH

Umutla açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır
ALCOTT

Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir
CARLYLE

Kitaplar, kaybolmuş kafaların anıtlarıdır
SİR WILLIAM DAVENANT

Kitaplar, hiç solmayacak bitkilerdir
HERRİCK

Kitap hiç aldatmayan bir arkadaştır
GUİLBERT DE PIXRECOURT

İyi kitaplar çok iyi, kötü kitaplar da çok kötüdür
EMERSON

KİTAP OKUMANIN FAYDALARI

Okumak, doğduğu andan itibaren birçok eğitim süreci geçiren insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Sahip oldukları bilgilerin %60’ını bu yolu kullanarak edinen gelişmiş ülke toplumları, günümüzde daha fazla okuma alışkanlığına sahip olmanın sağladığı avantajları her alanda yaşamaktadırlar. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların bir çoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Bu toplumlarda kişiler, okuyarak geçirebilecekleri zamanları çoğunlukla yararsız uğraşılarla geçirmektedirler. Oysa okuma alışkanlığı öncelikle kişilerin kendisi için edinilmesi mutlaka gereken bir alışkanlıktır.
Kitap Okumak Neden Önemlidir? Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir görüş açısı sağlayarak, olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip oldukları için, hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artırır. Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren bu kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda aynı zamanda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hakim olacak ve toplum içinde eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır.
Okuyarak Zaman Kazanmak Genellikle iş sonrası veya evde televizyon karşısında amaçsızca, kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen zamanlar, kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Bunun yanı sıra otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen boş zamanlar da kitap okuyarak değerlendirilebilecek anlardır. Özellikle bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Bu konuda gelişmiş ülkelerin çizdiği tablo oldukça etkilidir. Sahip olunan her boş anda yanlarında bulunan kitabı okuyan Batılılar, kitap okuma alışkanlığının en güzel örneklerini sergilemektedirler.
Doğru Kitap Nasıl Seçilir? Okuma alışkanlığı ile ilgili tüm bu ayrıntıların yanı sıra özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta, okunacak kitabın seçilmesinde özen gösterilmesidir. Bir yıl içerisinde basılan binlerce kitabın arasında elbette faydalı eserlerin yanı sıra kitap olarak değerlendirilemeyecek yayınlar da vardır. Tüm bu kitapların arasında okunacak doğru kitapları seçmek ise ancak kişileri doğru yönlendirmek ile mümkündür. Öncelikle okunacak eserlerin okuyacak kişiye heyecan vermesi ve kişinin kitabı zevk alarak okuması önemlidir. Çünkü aksi özelliklere sahip kitaplar, kişileri şüpheci ve ümitsiz bir ruh haline sürükler. Karanlık ve iç karartıcı konuların anlatıldığı kitaplardan ise kaçınmak gerekir.Okuyan kişinin gelişmesinde faydalı olacak içeriklere sahip kitaplar, aynı zamanda kişileri vesveseden uzak tutar ve ye’se düşürmez. Puslu olmayan bir zihne sahip olacakları için de doğru ile yanlışı çok daha kolay ve hızlı şekilde ayırt edebilirler. Ayrıca hikmetli, kolay anlaşılır ve samimi üsluptaki kitaplar, okuyan kişilerde çok daha hızlı etki uyandırır. Bu da her okuyan kişinin bilgileri kolay anlamasını ve öğrendiklerinin aklında kalmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki; şeytanın oyunu olan zararlı akımlar insanlara her an telkin edilirken, karanlık ve iç karartıcı kitaplar okunması bu saptırıcı akımların işini kolaylaştıracaktır. Oysa asıl önemli olan bu zararlı akımların ve davranışların gerçek yüzlerini ortaya çıkaracak kitaplar okumak ve herkesi bu tarz kitapları okuması için teşvik etmektir. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, şüpheli izahlara dayanan, yalan ve safsatalarla dolu olan yazılar elbette kişilerde olumsuz etkilere neden olur. Bu olumsuz etkiler ise ancak bilimsel gerçeklere dayanan, okuyan kişiyi yormayan, yalın anlatımlı ve kolay anlaşılabilen kitapların okunması ile engellenebilir.
Kitap Güzel Bir Hediyedir Kitabı, güncel bilgilere sahip olmak için okunması gereken dergi ve gazetelerden ayıran en önemli özellikleri kalıcılığı ve her zaman başvurulacak bir kaynak olmasıdır. Dergi ve gazetelere oranla çok daha detaylı bilgiler içeren kitap, doğru seçim yapıldığında okunduğu her dönem yarar sağlayacak bir kaynaktır. Bu da okuyan kişinin ardından, sonraki nesillerin de kitaptan faydalanmasını sağlar. Günümüzde yaygın olan bir başka kanı da kitaplara ayrılacak maddi kaynakların (sözde) çok daha eğlenceli alanlar için kullanılabileceğidir. Bunun yanı sıra insanlara, kitap için harcanacak her kaynağın çok olduğunun düşündürülmesi, insanları kitap okuma alışkanlığından gün geçtikçe daha da uzaklaştırmaktadır. Oysa içki, sigara, kumar ve sınırsız eğlence hayatı gibi zararlı alışkanlıklara çok rahat bir şekilde gereken maddi kaynak ayrılmaktadır. Üstelik bu miktar, kitaba verilecek olanın kat kat fazlasını bulabilmektedir.

HIZLI ve ETKİN OKUMA

Okumak günümüz insanının vazgeçilmez etkinliğidir. Günümüz dünyasında insanlar işlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütmek istiyor. Kimimiz işi gereği, kimimiz sınavlar sebebiyle, kimimiz de kişisel gelişimini tamamlama adına sürekli bir şeyler okumak zorunda. Araştırmalar bilginin en az yüzde sekseninin okuyarak elde edildiğini tespit ediyor. Bu da okuma tekniklerini geliştirme ihtiyacı doğuruyor. Bu sebeple;

Sınavlarda Zamanı Yetiştiremeyenler,
Ders Kitaplarını Daha Etkili Ve Hızlı Bitirmek İsteyenler,
Kitaplar Elinde Haftalarca Sürününenler,
Okurken Yoğunlaşamayanlar ve Dikkati Dağılanlar,
Ağır Metinler İçinde Kaybolanlar,

HIZLI VE ETKİN OKUMA seminerlerine gelerek hayatlarında farkı yakaladılar..

Siz de hızlı ve etkin okuma zorunluluğu içinde olduğunuzu hissediyorsanız AKADEMİ KİŞİSEL GELİŞİM MERKEZİNDE düzenlenen seminerlerimize hemen kayıt yaptırın.

HIZLI ve ETKİN OKUMA
EĞİTİM İÇERİĞİ

  • Eski okuma yanlışlarından kurtulma.
  • OKUMA HIZINIZI en az 2-3 kat artırma.
  • En az 10 saat süren bir çalışmayı en fazla 1-2 saatte bitirme.
  • Okumayı daha zevkli hale getirme.
  • Okunan metni anlamada % 80 başarı sağlama.
  • Klasik ve üstün okuma tekniklerinin karşılaştırılması.
  • Konsantrasyon ve motivasyonu arttırma.
  • Aktif görme alanını geliştirme.
  • Amaca göre okuma biçimleri.
  • Etkili okuma ve verimli çalışma teknikleri.
  • Görme-tanıma ve zihinsel performansın geliştirilmesi.
  • Okuma şekillerinin tespiti ve uygulamaları.
  • Okuma hızı ve anlama ölçümleri.
  • Okuma ve anlamayı arttırma çalışmaları.
  • Hız ve anlama gelişimi takibi.
  • Zahmetsiz ve akıcı biçimde öğrenme.
  • Okuma alışkanlığını kazanma.
  • Metin türüne göre bakma ve okuma.
  • Okurken 3. Gözü kullanma.
  • Olumsuz şartlarda da okumanın verimli olabilmesini sağlama.
  • Kişisel ihtiyaçlarınıza bağlı olarak farklı avantajlar sağlama.
  • ÖSS ve OKS’de 30-40 dk. ekstra zaman kazanma.
Öyleyse, eğitim seminerlerimize katılmak
Sizde ve öğrencilerinizde çok şey değiştirecek.
Üniversite sınavında ve SBS'de saniyelerle yarışan adaylar için hızlı okumak ve doğru algılamak, bir adım önde olmak için en önemli kriterler arasında.

KİTAP OKUMA HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ

1995 YILINDA KİTABA KİM NE KADAR PARA VERMİŞ BİLMEK İSTİYORMUSUNUZ.

• KİŞİ BAŞINA
• Norveç’li 137 Dolar.
• Alman 122 Dolar
• Belçika’lı 100 Dolar
• Avusturya’lı 100 Dolar
• Güney Kore’li 39 Dolar
• İspanya’lı 39 Dolar
• Dünya Ortalaması 1,3 Dolar
• Türkiye’li 0.45 Dolar( 45 Sent)

KİTAP OKUMAK İÇİN

• Türk’ün ayırdığı zamanın;
• 300 katını bir norveçli ayırıyor.
• 210 katını bir Amerika’lı ayırıyor.
• 87 katını bir İngiliz ayırıyor.
• 87 katını bir Japon ayırıyor.
• Dünya ortalaması bile bizim ayırdığımız zamandan 3 kat fazla..!
KİTAP OKUMAMIZDA
PROBLEM VAR...! LÜTFEN DİKKAT EDİN..!
YABANCILAR MİLYAR DOLAR , BİZ İSE MİLYON DOLAR HARCIYORUZ.
• 1995 yılı kitap piyasasının cirosu 80 Milyar $
• Bir önceki seneye göre %8 oranında artmış.
• Yıllık ciro Amerika 25.5 Milyar $
• Yıllık ciro Japonya 10.5 Milyar $
• Yıllık ciro Almanya 10 Milyar $
• Yıllık ciro Türkiye 30 Milyon $
• Elbette daha çok okuyan daha bilgili olacaktır.
• Bilgili insanların, az bilgili insanlardan daha başarılı olacağı kesindir.

1986 YILI RAPORU

50 MİLYONLUK TÜRKİYE’DE BASILAN KİTAP SAYISI 9 MİLYONLUK YUNANİSTAN’DA BASILAN KADAR
• 1997Yılında ALMANYA’DA SEKSENBİN KİTAP BASILIRKEN TÜRKİYE’DE BASILAN KİTAP SAYISI ALTIBİN CIVARINDA
KİŞİ BAŞINA DÜŞEN KİTAP (Bir yılda basılan kitap sayısına göre)
İsrail 1169 kişiye bir kitap
Almanya 1022 kişiye bir kitap
Japonya 600 kişiye bir kitap
Türkiye 10.600 kişiye bir kitap

• 1990 SENESİNDE İRAN’DA 6289 KİTAP BASILMIŞ
• 1992 SENESİNDE TÜRKİYE’DE 6151 KİTAP BASILMIŞ
• BU SAYI 2000 TÜRKİYE’SİNDE DE PEK FARKLI DEĞİL

Alman Bild Der Wissenschaft Dergisine Yer alan İlginç Tahminlerden Bazıları
Yıl 2025 Ayrıntılı protez el-ayak yapılacak.
Yıl 2028 Dünya nüfusu 8 milyar olacak.
Yıl 2040 Robotların aklı ve şuuru olacak.
Yıl 2050 Atom çekirdeğini eriten ilk santral kurulacak.
Yıl 2061 Halley kuyruklu yıldızı yine dünyaya yaklaşacak.
Yıl 2081 Tam güneş tutulması Almanya’nın güneyinde gözlemlenecek.
Yıl 2100 Deniz seviyesi bugünkünden 96 metre daha yukarıda olacak.
• Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor.
• Bir İsviçre’li yılda ortalama 10 kitap okuyor.
• Bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okuyor.
• Türkiye’de 6 Türk’e yılda bir kitap düşüyor.
• Halen Yurdumuzda 95 kişiye bir kahvehane,
• 65.000 kişiye bir kütüphane düşüyor.

• Milli Eğitim Bakanlığının 1993 yılında yaptırdığı bir ankette niçin kitap okumuyuruz sorusuna verilen cevaplar:
• %50,2 kitap okuma alışkanlığım yok,
• %16,6 yeterince zamanım yok,
• %10,6 Boş zamanım çok yoğun geçiyor.
• %10,5 T.v. Video... Tercih ediyorum,
• %4,6 kitap fiyatları pahalı,
• %3,4 derslerim çok yoğun,
• %1,9 diğer sebepler ve geriye kalan cevapsız.

• TÜRKİYEDE İŞİN KÖTÜSÜ YARIŞMA KAYGISI DA YOK
• Yılda kişi başına 142 $ harcayarak, dünyada Eğitime en az pay ayıran 5. ülkeyiz.
• Bilgisayar kullanmada 140 ülke içinde 20. Sıradayız.
• Bilgi sahibine gerekli değeri vermediğimizden, Üst seviyede yetişmiş her 100 kişiden 59 u yurt dışına gidiyor.
• Özel okullaşma oranı gün geçtikçe aşağıya gidiyor.
<
• SİLAHLANMA...
• Silahlanmaya 30 yılda 150 Milyar $ Harcadık.
• YAZIK DEĞİL Mİ..?
• Bu fakir Milletin parasını Amerika, İsrail, Almanya.. Gibi ülkelere peşkeş çekiyoruz.

• 20. Yüzyılın başlarında ancak basılan kitaplarla beraber tüm Osmanlı’nın kitap mirası 35-40 bin cıvarındadır.
• 1930-1932 yıllarında bir kitap 300 adet basıldımı sevinilirdi.
• 1940-1946 yılları arasında Türkiye’de gazete trajı, İkinci dünya savaşı gibi toplumu ilgilendiren çok önemli bir hadise olmasına rağmen, 30 bin cıvarındadır.
• Bu traj ancak 1947 de 70 bine doğru çıkmıştır.

KAÇ KİŞİ GAZETE OKUYOR
(Dünyada Gazete okumada Türkiye yine en kötüler arasında)
<
Bin NORVEÇ’liden 558 i Gazete okuyor.
Bin JAPON’dan 557 si Gazete okuyor
Bin FİNLİ’den 445 i Gazete okuyor Bin İSVEÇ’liden 430 i Gazete okuyor Bin KOSTARİKA’lıdan 412 Gazete okuyor.
Bin ARJANTİN’liden 62 si Gazete okuyor
Bin TÜRK’ten 61 i Gazete okuyor.
Bin ÇİN’liden 36 sı Gazete okuyor
Bin UKRAYNA’lıdan 3 ü Gazete okuyor
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ‘nin Yaptığı Bir Araştırma
KONU
İlköğretim Okulları Ders Kitaplarında Kelime ve Kavramlar
• DERS KİTAPLARINDA Kİ KELİME KAVRAM SAYISI
• A.B.D. Ders kitaplarında 71.618
• ALMANYA Ders kitaplarında 70.400
• JAPONYA Ders kitaplarında 44. 224
• İTALYA Ders kitaplarında 31.762
• FRANSA Ders kitaplarında 30.193
• SUUDİ ARABİSTAN Dre. Kit. 13.576
• TÜRKİYE Ders kitaplarında 7.260

• DERS KİTAPLARIMIZ RESİM, FOTOĞRAF, KARAKATÜR, AFİŞ,ŞEMA, VE TABLO AÇISINDAN DA OLDUKÇA FAKİR.

OSMANLILAR DÜNYAYI YÖNETİRKEN, EN ÇOK OKUYAN,EN ÇOK YAZAN, EN BİLGİLİ VE EN ÜSTÜN MİLLET İDİLER.
. FATİH, YAVUZ VE KANUNİ ..GİBİ BİRÇOK PADİŞAHIN ŞİİR KİTAPLARI BİLE VARDI.
. BİLGİSİZLİK VE CEHALET İNSANI YÜKSELTMEZ ANCAK KÜÇÜK DÜŞÜRÜR

2010 YILININ EN ÇOK OKUNAN KİTAPLARI


Genelde hep bir yıl biterken eski yıllın enlerini konu alan yazılar görürüz. Eski yılın en şık çifti , eski yılın en iyi filmi veya dizisi gibi . İşte bu konumuzda da  2010′un En Çok Okunan Kitaplarına değineceğiz.


Açlık Oyunları : Alaycı Kuş
Kuşkusuz 2010′unun en merak edilen kitaplarından biri de Alaycı Kuştu. Açlık Oyunları bütün dünyayı sararken Türkiye’deki okurlar merakla son kitabın çıkmasını bekliyordu. Derken serinin son kitabı raflardaki yerini aldı ve gizem son buldu. Katniss son oyununu oynadı , okuyucuyu hüzne boğdu. Soluksuz okunacak bir seri Açlık Oyunları …


Vampir Akademisi : Ruh Bağı
Bütün sene beklenen kitaplardan biriydi. Gölge  Öpücükte yaşanan trajediden sonra bütün serinin hayranları bu kitabı tırnaklarını yiyerek bekliyordu. En sonunda hasret bitti ve kitaba kavuştuk. Ama bekleyiş bitmedi , son kitap Son Kurban için bekleyiş hala devam etmekte… 2011 Rose ve Dimitri’nin aşklarına vesile olacaktır.


Mıllennium Üçlemesi : Ateşle Oynayan Kız
Ejderha Dövmeli Kız’ı okuyan herkes onu merak etti. Bilinç altınızı saran bir kitaptı ,  Ejderha Dövmeli Kız.  Çıkan filmi , konusu , akıcı anlatımı kısaca her şeyi ile 2010′nun en çok okunan ve konuşulan kitaplarından biri de serinin 2. kitabı Ateşle Oynayan Kız oldu.
Bu seride de bekleyiş 2011′e taşıyor. 3. kitabın Ocak 2011′de okuyucularla buluşması planlanıyor.


Şah ve Sultan
2010′un son zamanlarında okuyucuyla buluşan ama eski yıllın şu son günlerinde bile En Çok Satanlar listesinden inmeyen bir kitap Şah ve Sultan.Prof. Dr. İskender Pala’nın kaleminden çıkmış güzel bir kitap. Kuşkusuz konusuyla ve akıcı anlatımıyla En Çok okunan kitaplar arasında yer almayı hak ediyor.
Siz hala başlamadıysanız ve bu tarzı seviyorsanız , okumanızı tavsiye ederiz.


Gece Evi : Yanmış
Aslında ilk çıktığı andan beri bir çok kişinin dillinde olan bir seridir , Gece Evi. Çıkan son kitabı Yanmış büyük bir kitlenin beklediği bir kitaptı. 2011 de bekleyiş devam ediyor , yayınlanacak olan son kitap  Awakened 2011′de Türk okuyucularla da buluşacak olan kitaplardan


Anita Blake : Micah , Gökmavisi Günahlar , Şeytani Düşler
Anita Blake Bir Vampir Avcısı , Twilight’tan önce o vardı.
Evet , bir çok hayran 2010 yılında kitaplarıyla buluştu. Ama bizce 2010′u en çok seven hayranlar Anita Blake fanlarıydı. Kaç yıl aradan sonra Zincirlenmiş Narkissos ile geri dönen Anita Blake üç kitap ile hızlı bir giriş yaptı. Her kitabı ayrı bir olay olan Anita Blake , bir kitleyi 2010′da mutluluğa boğmuştu. 2011′de maceralarına devam ediyor. Ocak’da elimize almayı beklediğimiz kitaplardan .

Muhteşem Yaratıklar
Adından sıkça söz ettiren bir başka seri daha. İlginç konusuyla 2010′da en konuşulan serilerden birisi oldu. İkinci kitabı da 2011′de raflardaki yerini alması planlanılıyor.

Düşüş Serisi : Azap
Düşüş Serisi vampirleri yer yüzünden sildi. Artık moda Melekler. Konusu ve karakterleriyle kendine hayran bırakan bu serimizde 2010 da okuyucuyla buluşan kitaplar arasında yerini aldı. Yeni kitabı daha yazım aşamasın da şimdilik 2011′de yurtdışında çıkması planlanıyor. Türkiye de ne zaman çıkar , bilinmez.


Karanlık : Kara Tutku
Kim demiş aşk için ölünmez diye ? İlk kitabı çok tutuldu , ikinci kitabı En Çok Okunan kitap incelememize girmeyi başardı. Okuyucuyu kendine hipnoz eden bir anlatıma sahip , adı gibi Kara bir seri.


ASİ ve LEVİATHAN
Artık Melekler moda demiştik değil mi ? Artemisten çıkan bu kitabımız buna en büyük örnek .  Adından çokça söz edildi , bir ay boyunca en çok satanlar listesinde bir numara olmayı başardı.Aaron bir faniyle bir meleğin oğluydu ve düşmüş melekleri kurtarmak üzere seçilmişti. 2011′de devamını görmeyi bekliyoruz …



Ölümcül Oyuncaklar : Camlar Şehri.
2010′un En çok Okunan kitabı listesi yapılır da  C.Clare’in kaleminden çıkma Ölümcül Oyuncaklar serisinin son kitabı Listede yer almaz mı ? Tabii ki alır. Bu sürükleyici seriyi okumayan kaldı mı , bilmiyorum. Kaldıysa çok geçmeden başlamasını şiddetle tavsiye ederiz. Son kitabının heyecanı 2011′e de taşan serilerimizden biri.


Morganvillie Vampirleri  : Karmaşanın Efendisi
Devam eden serilerimizden biri de Morganvillie serisi. Son Kitabı Karmaşanın Efendisi pek çok kişiyi sevindirse de 6. kitabı hala merakla beklenen kitaplardan birisi. 2011′de kavuşmayı umuyoruz.


Asi Melekler
Melekler dünyayı sardı. Bu bile bizim listemize girmesinin nedenlerinden birisi. Asi Melekler , dünya listesinde üç numara ile giriş yapan bir kitap. 2010′da adından sıkça bahsettirmişti.


Sookie Serisi : Cadı Ölüsü
Dizisiyle birlikte en çok duyduğumuz bir seri Sookie . Ardı ardına hızla çıkan kitapları , bağımlılık yapıcı . Cadı Ölüsü 2010′da çıkan en son kitabı. 2011 yılında serinin yoluna devam edeceği kesin. Merakla bekliyoruz.
Eklenmesi gereken bir sürü kitap var aslında. Kayıp Kahramanlar , Ateş Serisi , Ejderha Cadı , Gemma Doyle Üçlemesi , Dracula , Vampir Günlükleri , Olimpus Kahramanları , Sonsuz , Yoklar Serisi : Açlık , Mihrimah , Kara Saray , Tek Ayağı Mezar da vs …

KİTABIN ÖNEMİ

İnsanoğlunun yaşama başladığı günden bu yana insanlık için bir hastalık olduğuna  inandığım kitap okumama isteksizliğin, okumanın erdemliğini anlamamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Bir kitap yazarı kitap yazabilmek için uzun yıllar değişik kitaplar okur, araştırır bin bir emekle kitabını yazar. Biz okurlar yazılan kitapları  satın alırız yada kütüphanelerden temin ederek birkaç saatte okuruz.

Kitaplardan sevgi, iyilik, doğruluk öğreniriz. Dilimizi iyi kullanmasını öğreniriz, bilimi öğreniriz, dünyayı daha iyi tanıma olanağı buluruz. Bu nedenle insan yaşamında yazarların önemi çok büyüktür.

Ben 1978 yılında HE. yönetici iken kaçak yayınlarla ilgili derneğimize gelen rütbeli bir askerin dediklerini hiç unutamam. Kitapların neredeyse büyük bölümü tapturap altına alınmıştı  Askerlerin başındaki komutan eline ‘KUVAİ MİLLİYE DESTANINI’ aldı bak dedi bu kitap çok güzel bu kalsın dedi ve attı, kitap ters gelince Nazım Hikmet ismini görünce; askere döndü bunu da kayıtlara geçin bu kitap da komünist diye askere seslendi.

Yaşamımda hiç unutamadığım anılardan biride 1980 eylül’ünde askerdim Annem bir kitap dışında tüm kitaplarımı yakmıştı. ‘Gorki’nin Ana kitabını yakmamıştı’ Neden yakmadığını sorduğumda isminin ana olduğu için diye cevap vermişti o an çok duygulandığımı , gözlerimden yaşlar boşandığını hiç unutamam.

Bu günlere nasıl gelindi diye düşündüğüm de geçmişe kısacık bir yolculuk yaptım. Okumayan, düşünmeyen, üretmeyen toplumların bir adım ileriye gitme ve çağı yakalama şanslarının olmadığını, kitabı ve yazarı suçlu gören cuntaların o ülkeye ne büyük kötülükler ettiğini Türkiye’nin gelmiş olduğu bu olumsuz tabloyu görünce insan daha iyi anlıyor…

KİTAP

Bir ya da birkaç konuya dair eli yazılmış ya da matbaada basılmış sahifelerden ibaret yaprakların, bir arada birleştirilmesi ile meydana getirilen, okumaya mahsus ciltli ya da ciltsiz eser.

Kitap, bugünkü şeklini alıncaya kadar çeşitli şekiller ve safhalar geçirmiştir.
kitap resmi kitaplar resimleri nedirkimdir.org
Yazının icadıyla başlayan tarih devirlerinde insanlar yazıyı levha halindeki çamur tabakaları veya balmumu sürülmüş levhalar üzerine yazar veya ucu ince demir kalemlerle tahtaya veya taşa oyarlardı.
Asurlular, Sümerler, Hititler çamur levhalar üzerine çizgi halinde yazılan yazdıkları levhaları fırında pişirmek suretiyle sertleştirerek saklarlardı (Bunlara tablet deriz).
Bunlar henüz kitap denecek şeyler değildi. Gerçi binlerce tabletten müteşekkil kütüphaneler vardı; fakat bunlar ayrı ayrı sahifeler halinde tabletlerden ibaretti.
Mısır`da ise en eski zamanlardan beri papirüs denilen bir çeşit bitkinin düz olan yaprakları üzerine yazı yazılırdı. Bu yapraklar şerid hâlinde kesilip ıslatılır ve nişastaya batırılıp birkaç kat olarak tokmakla düz bir yerde dövülmek suretiyle kâğıt gibi sahifeler elde edilirdi.
Yazı yazılan papirüs yapraklarının bir kenarına bir tahta çubuk geçirilip ve bu çubuk sağ el ile tutulup çevrilmek suretiyle yaprak açılarak üzerindeki yazı okundukça sol el ile diğer ucu kıvrılmak suretiyle toplanırdı.
Bergamada da deri üstüne yazı yazılır ve bu deriler yan yana konarak kenarlarından bağlanırdı. İmparator Augustus zamanından beri deri yapraklı kitaplar bugünkü kitap şeklini aldı. Bu , suretle iki şekil kitap vücuda gelmişti ki bunun biri tomar şeklinde, diğeri katlama yapraklı idi.
İşte bugünkü kitap şekli bu son katlamalı derilerden doğmuştur. Hıristiyanlığın başlangıcında dine ait kitaplar hep deri üstüne yazılıyordu.
Orta Asya`da ve Çin`de de deri üstüne yazılmış kitaplar yapılıyordu. Çin de paçavradan kâğıt yapmak icat olununca papirüs ve deri yerine bu kâğıtlar kullanılmağa başlandı. El yazması olan kitaplar istihsal suretiyle teksir ediliyordu. Tahta levhalar üzerine ters ve kabartma olarak kazılan yazılarla basma usulünü takip eden harflerle baskı usulü icat olunduktan sonra kitap büyük bir gelişmeye uğradı. Böylece basılanlar elle yazılan kitaplardan daha ucuza mal olduğu gibi aslına da daha sadık bir şekilde basılmağa başlandı. Önceleri bu kitapların resimleri el yazmalarında olduğu gibi minyatürler ve çizgilerle yapılırdı. Fakat 1461 den itibaren Ramberg`de Pfister tarafından tahta üzerine kazılan resimlerle basılmaya başlandı.
1440 tarihinde, ayrı ayrı harfleri yan yana getirmek suretiyle sahife teşkil usulünü bulan Johan Gutenberg kitap basma sanatına yeni bir inkişaf vermiştir.
Durer gibi meşhur kazı ressamlarının kazdıkları klişelerden de resimler basılıyordu. XV. yüzyıldan itibaren kitaplarda kazma resim ancak harita, tıp ve biyolojiye ait resimler gibi açıklayıcı resimler için kullanılıyordu. Kitaplara basılan renkli resimler ise XVIII. inci yüzyılın sonlarında başladı. İngiltere`de kesme kalıplarla boyama usulü tatbik olunmak suretiyle ucuz boyalı resimler basıldı. 1796 da taş üstüne mürekkeple yazı yazılarak basma usulü yeni litografya icat olunmuştu. Bu suretle de kitaplar basılıyor ve boyuna bu usul ile yani litografya usulüyle resimler yapılıyordu. Fotoğrafla yapılan klişeler de kitapları resim cihetinden çok zenginleştirdi. XIX uncu yüzyılın sonlarında stereotipinin tatbiki ve yeni baskı usulleri ve makinelerinin icadıyla kitap her keseye elverişli bir hale geldiği gibi güzellik ve baskı itibariyle de büyük bir gelişmeye uğradı.
Türkiye`de de matbaanın tatbikatından önce kitaplar ya deri veya Hint de ve Türkistan`da yapılan deriye benzer kâğıtlar üzerine yazılıyordu.
Türklerin istanbul`u fethettikleri zaman Avrupa`da ayrı ayrı harfleri yanyana getirmek suretiyle bitaplar basılıyordu.
Fakat Türkiye`de matbaanın uygulama yılı olan 1729 a kadar kitaplar el ile yazılmakta devam etti. O zamanları Paris`te sefir olan Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet Efendi`nin Avrupa`daki fikir ilerlemelerinin başlıca sebeplerinden biri, halkın her türlü ilim ve fen kitaplarından istifade etmesi olduğu hakkında verdiği bilgiler Nevşehir`li İbrahim Paşayi ilgilendirmişti.
Yirmi Sekiz Çelebi Mehmed Efendinin oğlu Said Mehmed Efendi Paris`te babasıyla beraber bulunduğu sırada matbaalar hakkında bir fikir edinmişti. İstanbul`da İbrahim Müteferrika isminde lisan bilir ve matbaacılıktan anlar bir zat ile birleşerek İbrahim Paşa`nın da muvafakatini almak suretiyle bir matbaa açmağa teşebbüs etti.
Fakat bu teşebbüse karşı cahil softaların ayaklanmasından çekinen İbrahim Paşa o zamanın şeyhülislâmından bir fetva almak suretiyle bu işi halletti. Bu fetva, ancak lügat kitabı gibi şeylerin basılması hakkında idi. 1729 senesinde açılan bir matbaada bazı faydalı kitaplar basıldı. Fakat biraz sonra softalar halkı ayaklandırarak saraya hücum ettiler ve İbrahim Paşayı katlettiler. Matbaa da kapandı. Bir müddet sonra isyan bastırılınca matbaa tekrar açıldı. Matbaanın ilk bastığı kitap Vankulu adındaki sözlüktür.
Türkiye`de 1831 yılında Mehmet Hüsrev Paşanın himayesiyle Jacqes Ca-illol tarafından tatbik olunan taş basma usulünde de bir çok askerî ve talim kitapları ve haritalar basılmıştır.
Atatürk`ün harf devrimine kadar Türkçe kitaplar eski Türk harflerinin Lâtin harfleri gibi punto üzerine dökülmüş ayrı ayrı şekillerinin tertibi suretiyle basılmakta idi.
Lâtin harflerinin kabulünden sonra ise kitaplar bütün Lâtin harfi kullanan memleketlerdeki gibi soldan sağa yazılmak ve sabiteler de bu şekilde rakamlanmak üzere batı medeniyeti kitaplarının şeklini aldı.